1 Kasım 2011 Salı

DADALOĞLU


Dadaloğlu Osmanlı Devleti 'nin Anadolu Türkmenlerini iskân politikasına tepki olarak tanınmış bir halk ozanıdır. 18. yüzyılın son çeyreğinde Kayseri'nin Tomarza ilçesinde doğup 19. yüzyılın ortalarında öldüğü bilinmektedir. Doğum ve ölüm tarihleri hakkında kesin bilgi yoktur. Oğuzların Avşar boyundandır.

Osmanlı Devleti'nin konar-göçer Avşar, Karsantı, Sırkıntı, Bozdoğan, Kırıntı, Berber, Menemenci gibi Türkmen aşiretlerini yerleşik hayata geçirmek için verdiği uğraş, yer yer başkaldırılara ve çatışmalara neden olmuştur. Dadaloğlu'nun şiirleri, yerleşik hayata geçmek istemeyen Türkmen aşiretlerinin sesi ve sözlü tarihi sayılabilir.

Dadaloğlu diğer 19'uncu yüzyıl halk ozanlarının üstün yeteneği ile, Köroğlu 'nun yiğit ve kavgacı anlatımını birleştirir.


Avşar Elleri


Kalktı göç eyledi avşar elleri

Ağır ağır giden eller bizimdir

Arap atlar yakın eyler ırağı

Yüce dağdan aşan yollar bizimdir.


Belimizde kılıcımız kirmani

Taşı deler mızrağımın temreni

Hakkımızda Devlet Vermiş Fermanı

Ferman padişahın dağlar bizimdir


Dadaloğlum yarın kavga kurulur

Öter tüfek davlumbazlar vurulur

Nice koç yiğitler yere serilir

Ölen ölür kalan sağlar bizimdir.

* * *

Yarsuvatta güreş ettim yıkıldım

Dokuzyüz atlıynan harbe dıkıldım

Yüzü burda sekizyüzü nicoldu."

demektedir. Bu türkünün aşiret kavgasında Kozanoğlu, Dulkadiroğlu ve Ali Osman Oğlu isimli beylerin Maraş'ın üst tarafında bulunan Kırım isimli yerden gelerek Çukurova' ya yerleşmek isteyen Ceritler ile kavgaya girmemesi ve bundan haberi olmayan bu gün Kozan Kadirli arasında bulunan Anavarza Kalesine ulaşınca söylediği bilinmektedir. Türküde:


"Sana derim sana Anavarza Kalesi

Sana konup göçenlerin nicoldu"

diye hüküm sürmekte olan bu beyler ,Ceritler önünce çekilince Ceritler Çukurova'yı istilaya başlamış ve bunun doğal sonucu olarakta Çukurova da aşiret kavgaları başlamıştır. Çukurova halkı ve Ceritler konar-göçer olduğundan Gavurdağını ve Kozandağını kontrol altına alarak Erzin, Kadirli ve Kozan gibi kasabalar Fırka-i İslahiye'nin kurduğu veya yeniden düzenlediği yerlerdir. Dadaloğlu'nun Gavurdağı-Kozandağı arasında hareket eden aşiret beylerinden biri olduğu bilinmektedir. Kozan Dağları, Binboğa Dağları ve Gavurdağları'nda aynı isimde yerlerin bulunması ve her yörede sözlü hikâyenin farklı anlatılması türkülerin veya türkü mısralarının farklılık göstermesi de bundandır.Gerçek olan bir şey vardır. O da Dadaloğlu'nun Çukurova, Kozan, Binboğa ve Gavurdağı yöresinde konar-göçer bir halk ozanı olarak yaşadığıdır. Çok bilinen bestesi yapılan şiirlerinden iki tanesi


KARALAR BAĞLADI BURUĞU DÜŞTÜ

Karalar bağladı buruğu düştü

Misis mihenk imiş alasın kaçtı

Sırkıntılı karahacılı kaçtı

Boz kartala pay oldu ya ölünüz


Avşar'ın uyluğu duruyor atta

Cerid'in hopuru çıktı yarsuvat'ta

Kaçtı tecirliler hep selamette

Kaçın sırkıntılı gavur dağı carınız


Çekildi Avşar'ın atlısı bindi

Cerid'in üstüne peştemal döndü

Göçmüş sırkıntılı yurduna kondu

Nerde kaldı kolu bağlı delimiz


Der Dadal'ım bu böyle olmadı

Atlı fena düştü birbirini bulmadı

Yürü bire cerit sana yurt kalmadı

Geç arabistan'a amut yolunuz


MİSİS KÖPRÜSÜ DE MÜHENGİ AŞTI

Misis köprüsü de mühengi aştı

Karalar ho dedi buruk'a düştü

Sırkıntı menemenci hep yalın kaçtı

Hani ya kabak hasan kodaz ali'niz.


Avşar'ın uyluğu tutmuyor atta

Tecirli de kaçtı gitti firkatta

Cerit'(in) hopuru çıktı yarsuvat'ta

Boz kartala pay oldu ya ölünüz


Bozdoğan davaya girmeden kaçtı,

Reyhanlı beyi de Halep'e düştü

Kozanoğlu duydu buna pek şaştı,

Hani ya hiç beri gelmez biriniz.


Çekildi Avşar'ın atlısı bindi

Cerit'in üstüne peştemal döndü

Göçmüş sırkıntılı yurduna kondu

Nerde kaldı kolu bağlı deliniz.


Der Dadal'ım hani beyler kalanı

Mistik paşa'm ne tez tuttun belen'i

Çapanoğlu gene yaptın planı

Hani sizin çakmak çalan eliniz.


-alıntıdır-


Hiç yorum yok: