Dadaloğlu Osmanlı Devleti 'nin Anadolu Türkmenlerini iskân politikasına tepki olarak tanınmış bir halk ozanıdır. 18. yüzyılın son çeyreğinde Kayseri'nin Tomarza ilçesinde doğup 19. yüzyılın ortalarında öldüğü bilinmektedir. Doğum ve ölüm tarihleri hakkında kesin bilgi yoktur. Oğuzların Avşar boyundandır.
Osmanlı Devleti'nin konar-göçer Avşar, Karsantı, Sırkıntı, Bozdoğan, Kırıntı, Berber, Menemenci gibi Türkmen aşiretlerini yerleşik hayata geçirmek için verdiği uğraş, yer yer başkaldırılara ve çatışmalara neden olmuştur. Dadaloğlu'nun şiirleri, yerleşik hayata geçmek istemeyen Türkmen aşiretlerinin sesi ve sözlü tarihi sayılabilir.
Dadaloğlu diğer 19'uncu yüzyıl halk ozanlarının üstün yeteneği ile, Köroğlu 'nun yiğit ve kavgacı anlatımını birleştirir.
Avşar Elleri
Kalktı göç eyledi avşar elleri
Ağır ağır giden eller bizimdir
Arap atlar yakın eyler ırağı
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir.
Belimizde kılıcımız kirmani
Taşı deler mızrağımın temreni
Hakkımızda Devlet Vermiş Fermanı
Ferman padişahın dağlar bizimdir
Dadaloğlum yarın kavga kurulur
Öter tüfek davlumbazlar vurulur
Nice koç yiğitler yere serilir
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir.
Yarsuvatta güreş ettim yıkıldım
Dokuzyüz atlıynan harbe dıkıldım
Yüzü burda sekizyüzü nicoldu."
demektedir. Bu türkünün aşiret kavgasında Kozanoğlu, Dulkadiroğlu ve Ali Osman Oğlu isimli beylerin Maraş'ın üst tarafında bulunan Kırım isimli yerden gelerek Çukurova' ya yerleşmek isteyen Ceritler ile kavgaya girmemesi ve bundan haberi olmayan bu gün Kozan Kadirli arasında bulunan Anavarza Kalesine ulaşınca söylediği bilinmektedir. Türküde:
"Sana derim sana Anavarza Kalesi
Sana konup göçenlerin nicoldu"
diye hüküm sürmekte olan bu beyler ,Ceritler önünce çekilince Ceritler Çukurova'yı istilaya başlamış ve bunun doğal sonucu olarakta Çukurova da aşiret kavgaları başlamıştır. Çukurova halkı ve Ceritler konar-göçer olduğundan Gavurdağını ve Kozandağını kontrol altına alarak Erzin, Kadirli ve Kozan gibi kasabalar Fırka-i İslahiye'nin kurduğu veya yeniden düzenlediği yerlerdir. Dadaloğlu'nun Gavurdağı-Kozandağı arasında hareket eden aşiret beylerinden biri olduğu bilinmektedir. Kozan Dağları, Binboğa Dağları ve Gavurdağları'nda aynı isimde yerlerin bulunması ve her yörede sözlü hikâyenin farklı anlatılması türkülerin veya türkü mısralarının farklılık göstermesi de bundandır.Gerçek olan bir şey vardır. O da Dadaloğlu'nun Çukurova, Kozan, Binboğa ve Gavurdağı yöresinde konar-göçer bir halk ozanı olarak yaşadığıdır. Çok bilinen bestesi yapılan şiirlerinden iki tanesi
KARALAR BAĞLADI BURUĞU DÜŞTÜ
Karalar bağladı buruğu düştü
Misis mihenk imiş alasın kaçtı
Sırkıntılı karahacılı kaçtı
Boz kartala pay oldu ya ölünüz
Avşar'ın uyluğu duruyor atta
Cerid'in hopuru çıktı yarsuvat'ta
Kaçtı tecirliler hep selamette
Kaçın sırkıntılı gavur dağı carınız
Çekildi Avşar'ın atlısı bindi
Cerid'in üstüne peştemal döndü
Göçmüş sırkıntılı yurduna kondu
Nerde kaldı kolu bağlı delimiz
Der Dadal'ım bu böyle olmadı
Atlı fena düştü birbirini bulmadı
Yürü bire cerit sana yurt kalmadı
Geç arabistan'a amut yolunuz
MİSİS KÖPRÜSÜ DE MÜHENGİ AŞTI
Misis köprüsü de mühengi aştı
Karalar ho dedi buruk'a düştü
Sırkıntı menemenci hep yalın kaçtı
Hani ya kabak hasan kodaz ali'niz.
Avşar'ın uyluğu tutmuyor atta
Tecirli de kaçtı gitti firkatta
Cerit'(in) hopuru çıktı yarsuvat'ta
Boz kartala pay oldu ya ölünüz
Bozdoğan davaya girmeden kaçtı,
Reyhanlı beyi de Halep'e düştü
Kozanoğlu duydu buna pek şaştı,
Hani ya hiç beri gelmez biriniz.
Çekildi Avşar'ın atlısı bindi
Cerit'in üstüne peştemal döndü
Göçmüş sırkıntılı yurduna kondu
Nerde kaldı kolu bağlı deliniz.
Der Dadal'ım hani beyler kalanı
Mistik paşa'm ne tez tuttun belen'i
Çapanoğlu gene yaptın planı
Hani sizin çakmak çalan eliniz.
-alıntıdır-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder